İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, "Sezaryen oranımız yüksek, normal doğum tercih edilmeli"
Sezaryenin bir ameliyat olduğunun bilinmesi gerektiğini, normal doğumun hem anne hem bebek için en sağlıklı yöntem olduğunu söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof.
Sezaryenin bir ameliyat olduğunun bilinmesi gerektiğini, normal doğumun hem anne hem bebek için en sağlıklı yöntem olduğunu söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Hem çocuk yapma yaşı yükselmiş hem riskli gebelikler artmış durumda. Canlı doğum sayılarımız düşüyor, nüfusumuz yaşlanma riski taşıyor. Toplam sezaryen oranımız yüksek. Sezaryen bir doğum şekli değil, ameliyattır, anne adaylarımızın öncelikle normal doğumu tercih etmelerini bekliyoruz” dedi.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi 2’nci "Kadın Doğum Günleri Kongresi" Obstetrik ve Jinekolojik Aciller başlığıyla 1-3 Mart tarihlerinde gerçekleştirildi. Onursal başkanlığını İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit’in yaptığı şehir hastanesinde düzenlenen kongreye birçok kurumdan sağlıkçı katıldı. Kongrede acile gelen hastalara nasıl davranılması gerektiği, gebelikte süreçler, gebelikte acil kalp hastalıkları, çoğul gebelik komplikasyonları gibi kadın hastalıkları ve doğum alanına ilişkin birçok konu masaya yatırıldı. Başkanlığını şehir hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. İbrahim Polat’ın yaptığı kongrede gebelikte toplumsal bilincin önemine de vurgu yapıldı. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da sezaryenin bir doğum şekli değil ameliyat olduğunu ifade ederken normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini aktardı.
“Sezaryen bir doğum şekli değil, ameliyattır"
Normal doğumun hem anne hem bebek için en sağlıklı yöntem olduğunu söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "2’ncisini düzenledikleri Kadın Doğum Günleri Kongresi’ne katıldık. Burası sadece hizmet anlamında değil, bilimsel araştırma, eğitim anlamında da Türkiye’nin sağlıkta en iyi yerlerinden bir tanesi olma yolunda. Daha da iyi olacak, dünya çapında bir merkez olacağını düşünüyoruz. Sezaryen oranlarının yüksekliğiyle ilgili de konuştuk. Arkadaşlarımızdan bu konudaki desteklerini istedik çünkü hem kadınların ilk çocuk yapma yaşı yükselmiş hem riskli gebelikler artmış durumda. İstanbul tabi Türkiye’nin megaşehri yaklaşık 17 milyon nüfus var. Doğum sayılarımız son 4-5 yıldır yüzde 2-3 oranında, canlı doğum sayılarımız düşüyor. Bilimsel verilere baktığımızda toplam sezaryen oranımız yüksek. Yeni mevzuatlar, desteklerle elimizden geldiğince düşürmeye çalışıyoruz ama primer (annenin ilk sezaryen doğumu) sezaryen oranımız halen daha yüzde 28-30 bandında. Bu yüksek bir oran, sezaryen bir doğum şekli değil, ameliyattır, ameliyat doğal değil mecburi süreçtir. Tıbbi olarak ancak 10 doğumdan 1-1,5’unun sezaryen yapılması gerekir. Annelerimizin, anne adaylarımızın öncelikle normal doğumu tercih etmelerini bekliyoruz. Sezaryenin ameliyat olduğunu, çocuğuyla ilişkisinin bir süre sonra başlayacağını bilmelerini istiyoruz. Nüfusumuz yaşlanma riski taşıyor” dedi.
“Eskisine göre daha fazla riskli gebeliklerimiz var”
Şehir Hastanesinin açılışının üzerinden kısa bir zaman geçmesine rağmen önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini söyleyen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Hastanemiz bu kadar kısa sürede 50 binin üzerinde doğuma ev sahipliği yaptı. 120 binin üzerinde sadece kadın doğumla ilgili ameliyatın yapıldığı bir merkezden bahsediyoruz. Bu büyük bir tecrübe, tecrübe olarak kalmamalı. Bu mesleğe gönül vermişlere de bir şekilde aktarılmalı. Hem kendi tecrübemiz hem de değişik merkezlerden gelen hocalarımızın tecrübelerinin burada harmanlanacağı ve bilimsel anlamda da verilere dönüşeceği, bu konuda yol yürüyecek hekimlere de rehberlik yapacak birçok algoritmanın oluşmasına vesile olacak bir ortam. Annelerimizin yaş ortalaması artıyor. Annelerimiz artık daha ileri yaşlarda anne olmaya başlıyor. Bunun beraberinde getirdiği riskler var. Artık eskisine göre daha fazla riskli gebeliklerimiz var, normal doğumlarımızın oransal olarak düşmeye doğru gittiği bir ülke yaşıyoruz. Doğum hızımız düşüyor, bu düşüşü durdurmak, biraz yukarıya doğru oynatmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Kadın doğum yaşının yükselmesi dünyada olan bir olay”
Faklı kurumlardan çok sayıda sağlıkçının katılımıyla kadın doğum alanındaki konuları masaya yatırdıklarını aktaran Kongre Başkanı ve Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Doğum Bölümü Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. İbrahim Polat, “Kongremiz Çam ve Sakura Kadın Doğum Günleri 2’ncisini yapıyoruz. İlkini geçen sene yapmıştık. Başarılı olduğunu görünce 2’ncisini de yapmaya karar verdik. Bu kongrede bir konu belirledik; kadın doğum alanındaki acilleri tartışmak. İstanbul’dan özellikle bütün kadın doğumcu asistan, uzman arkadaşlarımız, hocalarımız, İstanbul dışından katılımcılarımız oldu. Sezaryen oranımız çok yüksek, artıyor, sezaryen olma nedenleri nelerdir, onları tartışıyoruz. Ayrıca acile gelen bir hastaya nasıl davranılması gerektiği konusunda tartışmalar yaptık. Kadın doğum yaşının yükselmesi dünyada olan bir olay sadece Türkiye’de değil. Kadınlar çalışma hayatında olduğu için doğumu erteliyorlar, bu da aslında iyi bir şey değil. Doğurganlık yaşının dışına taşılıyor, bu sefer de başka infertilite tedavilerine başlanıyor” şeklinde konuştu.