Reyhan Mahallesi artakalanları arasında...
Şehrin kaybolmakta olan yüzü... (2)
- Okunma sayısı : 486
- 08.Haz.2024
- Okuma Süresi 4 Dk.
- Twitter'da Paylaş
KENT KÜLTÜRÜ YAZILARI
Fotoğraf ve Yazı: Mustafa Erkan Acar
BURSAHABER16 - Ramazan ayına birkaç gün vardı. Tuzpazarı'nda Kardeşler Pide'de cantık atıştırıp eve doğru yola koyulacaktım. Ramazan alış verişi sebebiyle ana baba gününe dönmüş Tuzpazarı'ndan Şehreküstü'ne kestirmeden ineyim diye Reyhan Çarşısı'nın gürültü yollarına girivermiştim. Uğultulu pazar kalabalığının bir anlık verdiği açıklıktan sağımda eski püskü bir mahalle görüntü verip beni kendi içine çeker gibi durdurdu. Bir an duralayıp; gideyim gitmeyeyim vakfesi geçirirken bir yandan omzumdan sarkan fotoğraf makinemi yokladım. Bursa'da epeyce oyalanmış, vakit daralmıştı. Sonunda tembellik yapmayıp eski Bursa dokusunu az da olsa koruyabilmiş bu mahalle artığında kaybolacaktım.
Mahalle artığı diyorum çünkü bu iki katlı ahşap yapılar kuzeyde Haşimişcan, güneyde Cumhuriyet caddeleri, doğuda Tuzpazan ve batıda Şehreküstü ile çevrelenmiş Reyhan Mahallesi'nin bir kenarı köşesi sayılırdı. Haşimişcan'ın boy gösteren koca binaları bu eski mahallenin arkasında bir fon olarak kalakalmıştı.
Etrafı otların sardığı boş bir arsanın yanından yavaşça en yakınımdaki evlere ulaşmaya çalıştım. Önümde içine beni zaman tüneli gibi sokak yaklaşmıştım ki bir kedi bir damdan öbürüne atlayı verdi. Evlerin çatısında, otların arasında yıkık ev duvarlarının kuytu köşelerinde ne kadar çok kedi dolaşıyordu.
Otların kapladığı potika yolu adımladıkça pazarın bağrışı çağrışı kalabalığı artık iyice ardımda kalmıştı. Bu saatin durduğu mahalle parçası gerimdeki pazarı özel bir prodüksiyon amaçlı bir film seti haline sokuyordu sanki. İki zıt mekan... Bir yerde hayat diğer tarafta çoktan geçmişte kalmış bir yaşanmışlık.
Bursa merkez Osmangazi İlçesi'ndeki bu mahalle için bir ansiklopedik bilgi vermeden olmaz. Osmanlı'nın artık iyice güçlenmeye başlaması ve kentin Hisar dışına taşmasından sonra, 15. yüzyıldan itibaren belgelerde yer almaya başlamış bu mahalle. Yani 600 senelik bir ömre sahip Reyhan Mahallesi. Adını, burada bir mescit ve zaviye yaptırmış olan Reyhan Paşa'dan aldığı rivayet edilir.
1801 yangınından önemli zarar gören mahalle, çağdaş dönemde eski Bursa dokusunu önemli ölçüde koruduğunu söylemişmiydik. Mahalle ve çevresinde adını aldığı camiden başka, çok sayıda mescit, hamam, tekke ve hanlar bulunmaktadır. İsmail Hakkı Tekkesi'nin hemen batısında kalan Reyhan Mahallesi'nin bu parçası, artığı, bölgesi veya köşesinin adı ne olsa gerekti.
Hayatın alışılagelmiş seyri içinde mahallenin bu ev kümesinin sağındaki solundaki evler zaman yıpratıcılığına dayanamayıp yıkılıp günümüz şehir keşmekeşine otoparklık vazifesi görüyor. Bir an düşündüm de bu mahallenin sağında solunda ne kadar çok ücretli otopark var. SİT alanı olması nedeniyle sanırım bu boş arsaların sahipleri açısından da başka çare yok zannederim.
Bir an soluklanıp akıllı telefonumdaki google efendiye danışmak istedim yine. İsmail Hakkı Tekkesi ve Mescidi, Elmalık Mescidi, Kadı (Perşembe) Hamamı, Veledi Enbiya Mescidi, Abdal Türbesi gibi beşeri boyutu ve ilahi aleme yönelik tarafı bir çok tarihi eseri barındıran Reyhan Mahallesi hakkında 2006 yılında yapılmış "Reyhan (Bursa) Kentsel Kültür Varlıkları Envanter Çalışması 2006" bir bilimsel çalışmaya rastladım. Makalede mahalle şöyle tarif ediliyordu:
"Reyhan sit alanı, Bursa kent merkezinin gü¬ neyinde yer almaktadır. Organik sokak doku¬ suna sahip olan bölge, kent merkezine yakın¬ lığı nedeniyle konut alanı olmasının yanı sıra yoğun olarak ticaret işlevini de barındırmaktadır. Geleneksel Türk evlerinin bulunduğu böl¬ gede, aynı zamanda anıtsal mimari yapılar da yer almaktadır." (Reyhan (Bursa) Kentsel Kültür Varlıkları Envanter Çalışması 2006 Özlem KÖPRÜLÜ BAĞBANCI*/ M. Bilal BAĞBANCI)
Yazıya yarım yamalak hızlıca göz atıp telefonu cebime koyup aldım elime fotoğraf makinesini. Fotoğraflayacaksam eğer mahallenin bir köşesinde tutmam gerekiyordu. Yangından mal kaçırırcasına, mahallenin esen ters rüzgarlara karşı mukavemet sağlamış ve hala ayakta kalabilmiş bu bölgesini fotoğraflamaya başladım. Sarı badanalı duvarda hala asılı kalmış mahalle ismine baktım: Mantıcı Okul Sokağı. "Bu ilginç isme sahip olmak için bir sokak ne yapmış olabilir?"diye düşünceye daldım. Hadi, mantıcı esnaf veya esnafların oturduğu muhit ise sözümüz yoktu. Ama "okul" nereden geliyordu ki "Mantıcı Okul" sokak denilmişti.
Habere 0 Yorum Yapılmış
Habere Yorum Yap
Alman ve Fransız turistler dalış için Mudanya'yı tercih ediyor.
Yarım asırlık bina tamamen yıkıldı.
Dereköylü şair Erkan Denkçioğlu: